Sohbet Girişi

Türkiye'nin en iyi sohbet odaları

Masaüstü için mirc indir.

İzmir – İzmir’in Gezilecek Yerleri

İzmir – İzmir’in Gezilecek Yerleri
İZMİR ŞEHRİMİZ

GENEL BİLGİLER

Yüzölçümü : 1.973 km
Nüfus : 2.694.770 (2014)
İl Trafik No : 35

Türkiyenin üçüncü büyük şehri olan İzmir, çağdaş, gelişmiş, aynı zamanda işlek bir ticaret Tarihi idir.
Cıvıl cıvıl olan alışveriş Tarihi inde dolaşmak oldukça keyiflidir.

İzmirin batısında nefis renkli denizi, plajları ve termal Tarihi leriyle Çeşme Yarımadası uzanır.

Antik çağların en ünlü kentleri arasında yer alan Efes, Roma devrinde dünyanın en büyük kentlerinden biriydi.
Tüm İon kültürünün zenginliklerini bünyesinde barındıran Efes, yoğun sanatsal etkinliklerle de adını duyuruyordu.
Türkçede Güzel İzmir olarak adlandırılan İzmir, yatlar ve gemilerle çevrilmiş uzun ve dar bir körfezin başında yer almaktadır.
Ilıman bir iklime sahip olup, yazında denizden gelen taze bir serinlik güneşin sıcaklığını alıp götürmektedir.
Sahil boyunca palmiye ağaçları ve geniş caddeler bulunmaktadır.
İzmir Limanı İstanbuldan sonra ikinci büyük limandır.
Canlı ve kozmopolit bir şehir olan İzmir Uluslararası Sanat Festivali ve Uluslararası Fuarı ile de önemli bir yer tutar.

izmir resimleri için tıklayınız.

İLÇELERİ

İzmir ilinin Hakkında; Balçova, Çiğli, Gaziemir, Karşıyaka, Konak, Aliağa, Bayındır, Bergama, Beydağ, Bornova, Buca, Çeşme, Dikili, Foça, Karaburun, Kemalpaşa, Kınık, Kiraz, Menderes, Menemen, Narlıbahçe, Ödemiş, Seferihisar, Selçuk, Tire, Torbalı ve Urladır.

Aliağa : İzmirin 60 km. kuzeyindeki Aliağa, İzmir ve Bergama uygarlıklarından izler taşımaktadır.
Ege kıyılarında sayıları 30u aşan Aiol kentleri arasında en büyük ve önemlilerini oluşturan 12 kentten 4ü Aigaia, Kyme, Myrna ve Gryneion ilçe sınırları içerisinde bulunmaktadır.

Dikili : İzmirin kuzeyinde 120 km. uzaklıktadır.
Yerli ve yabancı turistlerin ilgisini çeken şirin bir ilçedir.
Hem Hakkında hem de olağanüstü güzellikleri olan turistik Çandarlı beldesi Dikiliye bağlıdır.
Doğal güzellikleri arasında Merdivenli Köyünde bir krater gölü, Demirtaş ve Deliktaş Köylerinde de çamlık ve tarihi mağaralar bulunmaktadır.
Dikili ilçesi ılıcaları ile de oldukça ünlüdür.
Nebiler, Bademli ve Kocaoba köylerinde sıcak su ılıcaları vardır.
İlçede karayolunun dışında deniz ulaşımında da Dikili Limanı, üç yolcu gemisinin yanaşabileceği kapasiteyle hizmet vermektedir.

Seferihisar : Yerleşim Hakkında M.Ö. 1000 yıllarına uzanan ilçenin Sığacık mevkiinde Teos antik kenti, Doğanbey-Gerenalanı mevkiinde Karaköse Harabeleri, Sığacık ta Osmanlılar tarafından inşa edilen kale ile kale içerisindeki eski yerleşim alanı, ilçe Tarihi inde Selçuklu ve Osmanlı Dönemine ait anıtsal yapılar, yörenin arkeolojik ve Hakkında kaynak potansiyelini oluşturmaktadır.
Seferihisar 27 km.lik sahil şeridi ile güzel plajlara ve koylara sahiptir.

Menderes : Satsumasıyla, güzel koylarıyla, Hakkında değerleriyle dikkat çeken Menderes ilçesinin İzmire uzaklığı 20 kmdir.
İlçenin batısında Ürkmez mevkiinde Lebedos Antik Kenti bulunmaktadır.
Menderes-Selçuk yolu üzerinde birbirine yakın konumda yer alan Kolophon, Klaros, Notion ve Lebedos Antik Kentlerine ait kalıntılar, ilçenin önemli arkeolojik kaynaklarını oluşturmaktadır.
Gümüldür beldesi dünyaca ünlü mandalina türü olan satsumanın yetiştirici bölgesidir.
Özdere, Egedeki dokuz büyük turistik bölgeden biri olup temiz denizi ve sahilinin yanı sıra amatör balıkçıların avlanabildiği turistik bir beldedir.
Menderesin Görece Köyünde de halkın evlerde imal ettiği değişik renk ve biçimdeki boncuklar yerli ve yabancı turistin oldukça dikkatini çekmektedir.

Karaburun : Karaburun, Urla Yarımadasının kuzeyinde kurulmuştur.
İzmir Körfezi boyunca kuzey ve batı kıyıları güzel koylarıyla bir şerit halinde uzanır.
İlçenin yerleşimi taş devrine kadar uzanır.
Çakmaktepe mevkiinde yapılan kazılarda elde edilen buluntulardan Hititler Döneminde buranın ileri bir kültür merkez i olduğu, daha sonra yöreye egemen olan Aiol, Lidya. Helen ve Roma uygarlıkları döneminde kültür ve ticaret Tarihi i olarak geliştiği bilinmektedir.

Urla : Ege Bölgesinin tüm özelliklerini taşıyan Urla, İzmirin batısında 38 km. uzaklıkta kendi adını taşıyan yarımadanın orta kısmında yer alır.
Urla tarih boyunca bir kültür Tarihi i olmuştur.
Yapılan kazılarda ele geçen eserler arasında Hititlere ait Gaga ağızlı sürahi çıkarılmıştır.
Limantepe Höyüğü kazılarında ele geçen buluntulara göre Klazomenai Limanının dünyanın en eski ve düzenli limanı olduğu ortaya çıkmıştır.
Klazomenai de bulunan eserler Louvre Müzesi ve Atina Milli Müzesi ile İzmir Arkeoloji Müzesinde sergilenmektedir.

Torbalı : İzmirin 45 km. doğusunda yer alan Torbalının ilk yerleşim alanı, Torbalı Ovasının batısında Yeniköy ile Özbey köyleri arasında bir tepe üzerinde kurulan Metropolis Antik kentidir.
Bir İon kenti olan Metropolis Roma ve Bizans dönemlerinde önemini korumuş, daha sonra terk edilmiştir.
Şarapları ile ünlü kent aynı zamanda bir piskoposluk Tarihi iydi. Ovaya hakim bir konumda olan Geç Helenistik Döneme ait tiyatroda Roma İmparotoru Augustus ve evlatlığı Germanikusa adanan üç mermer sunak bulunmaktadır.
Kazılarda bulunan eserler İzmir ve Efes Müzelerinde sergilenmektedir.

Ödemiş : İzmirin 113 km. doğusunda yer alan Ödemişin kuzeyinde bulunan Hypaiapa Antik Kent kalıntıları yörenin yerleşim tarihinin ilk çağlara uzandığını göstermektedir.
Ödemiş yöresinin tarihsel önemi Birginin Aydınoğulları döneminde başkent olmasıyla başlamıştır.
Birgide büyük ölçüde özgünlüğünü koruyan kent dokusunda Selçuklu ve Osmanlı mimarisinin seçkin örnekleri, 18. ve 19. yüzyıl sivil mimarlık yapılarının oluşturduğu kültürel birikim ve mimari çevre zenginliği ile doğal çevre güzellikleri yörede çok önemli düzeyde turizm potansiyeli yaratmaktadır.
Dünya Kültür Mirası listesine giren Birgi, 1994 yılında inanç turizmi kapsamına alınmıştır.
Çakırağa Konağı, İmam-ı Birgivi Medresesi, Sultan Şah Türbesi görülmeye değer eserlerdendir.

Tire : İzmirin büyük Hakkında nden biri olan Tire, şehir Tarihi ine 82 km uzaklıktadır.
Aydın Dağlarının kuzey eteklerinde kurulmuştur.
Hitit, Frig, Lidya, Pers, Helen, Roma ve Bizans dönemlerini yaşayan Tire zengin bir kültür mirasına sahiptir.
Beylikler ve Osmanlı döneminde ekonomik açıdan büyük gelişme sağlanmış ve mimarlık Hakkında açısından da zengin örnekler ortaya çıkmıştır.

Kemalpaşa : İzmirin 29 km batısında yer alan Kemalpaşanın Hakkında geçmişi İ.Ö. 1300lere dayanmaktadır.
Akadlar ve Hititlerden başlayarak Selçuklu ve Osmanlı dönemine kadar birçok medeniyete sahne olan Kemalpaşa, Helen, Roma ve Bizans dönemlerinde Sart ve İon kentleri arasında kervan yollarının uğrak yeri olmuştur.
Antik adı Nymphaion olarak bilinen günümüz Kemalpaşa ilçesi, Nif dağı eteklerinde 200 m yükseklikte kurulmuştur.
Ege Bölgesinde Hititlerden kalan tek örneği olan Karabel Kabartması ilçe sınırları içerisindedir.
Kemalpaşa, dünyaca ünlü kirazı ve çam ormanlarıyla tanınır.


İzmir manzara resmi


NASIL GİDİLİR

Karayolu : Şehirlerarası Otobüs Firmaları ile Türkiyenin tüm illerine gece ve gündüz düzenli otobüs seferleri yapılmaktadır.
Terminalin Tarihi e uzaklığı 12 km. dir.

Otogar Tel : (+90-232) 472 10 10
Üçkuyular Otogarı: Çeşme- Seferihisar ve Gümüldür Hakkında ne yaz kış düzenli olarak otobüs ve dolmuş seferleri yapılmaktadır.
Tarihi e uzaklığı 10 km. dir.

Otogar Tel : (+90-232) 259 88 62

Demiryolu : İzmirden Ankara, İstanbul, Denizli, Aydın gibi şehirlere düzenli tren seferleri yapılmaktadır.

merkez Basmane Garı, Tel:0.232.484 86 38
Alsancak Garı, Tel: 0.232.458 31 31

Denizyolu : Adres: İzmir Limanı- Alsancak, Devlet Denizyolları İzmir Acentası,
Diğer Limanlar; Çeşme Limanı, Dikili Limanı, Seferihisar-Sığacık Yat Limanı
Liman Tel : (+90-232) 464 88 64 – 464 88 89

Havayolu : Adnan Menderes Havalimanından yurtiçi ve yurtdışına periyodik olarak seferler yapılmaktadır.
Tarihi e uzaklığı 16 km. dir.

Hava Limanı Tel : (+90-232) 484 12 20

GEZİLECEK YERLERİ

BERGAMA

İzmirin kuzeyinde 100 km uzaklıkta, Bakırçay Havzasında yer alan ve ülkemiz uygarlık tarihinin en eski yerleşmelerinden biri olan Bergama, tarih öncesi dönemlerden başlayarak İon, Roma ve Bizans uygarlıkları ile devam eden dönemde, Dünya çapında önemi olan arkeolojik eserlere sahip olmuştur.
Bergamanın güneybatısında Antik Dönemin önemli sağlık Tarihi lerinden Asklepion, ilk yerleşim alanı olan 300 m. yüksekliğinde dik bir tepe üzerinde kurulan Akropol ve M.S. 2. yüzyıla tarihlenen Serapis Tapınağı (Kızıl Avlu) yörenin turistik cazibesini oluşturmaktadır.
Zeus Sunağı 1897 yılında Almanyaya kaçırılmıştır.

Bergama güzellik ılıcalarıyla, meşhur Kozak yaylasıyla, plajlarıyla ünlü Ayvalık ilçesi bağlantısıyla, gelişmiş dokumacılığı ve kilimciliğiyle ünlü bir ilçedir.

Tarihçe: Bugünkü adı antik dönemdeki ismi olan Pergomon dan gelmektedir.
İlk çağda muhteşem abideleriyle büyük bir şehir ve aynı adı taşıyan krallığın merkez i olmasının yanı sıra Ortaçağın önemli stratejik mevkii, Karesioğullarının merkez i ve son olarak Osmanlı İmparatorluğunun önemli Tarihi lerindendir.

Kesin kuruluş Hakkında bilinmeyen kentte yapılan arkeolojik kazılardan elde edilen bilgilere göre M.Ö.7. yüzyıllarda sur duvarlarının inşa edildiği saptanmış olup, bu yıllarda kentleşmenin başladığı anlaşılmaktadır.
Bergama, Pers, Büyük İskender, Frigya, Trakya Krallığı, Selevkos Krallığı, Roma ve Bizans dönemlerini görmüştür.

1302 yılında Bizans hakimiyeti ortadan kalkan şehirde Karesioğulları Beyliği idareyi ele almış, 1341 yılından hemen sonra ise Bergama Osmanlılar tarafından alınmıştır.

İklim: Bölgede Akdeniz İklimi etkisi görülmektedir.
Yazlar sıcak ve kurak, kışlar ılık ve yağışlı geçer.

Şirince Köyü

Doğu Roma İmparatorluğu döneminde bir yerleşim alanı olduğu tahmin edilen Şirince köyünde, bazı yapı kalıntıları ortaya çıkarılmıştır.
Kule kalıntısı, su kemerleri ile 11. yüzyıldan beri varolduğu sanılan manastır/kilise yapıları, Şirincede günümüze kadar kalan arkeolojik ve Hakkında kaynaklardır.

Selçuk ilçe Tarihi ine 8 km. uzaklıktaki Şirince köyü, 19. yüzyılda bir Osmanlı yerleşimi olarak vadi yamaçlarında gelişmiştir.
Arazi yapısı ile uyumlu kentsel dokuda, doğal çevre ile bütünleşmiş yaklaşık 200 ev günümüze kadar korunabilmiştir.

Müzeleri

İzmir Müzesi
Adres: Halil Rıfat Cad. No: 4 Konak – İzmir
Tel: (232) 484 83 24
Faks: (232) 425 46 77

İzmir Arkeoloji Müzesi

Atatürk Müzesi
Adres: Atatürk Cad. No: 24 Alsancak – İzmir
Tel: (232) 421 70 26

Bergama Müzesi
Adres: Cumhuriyet Cad. Bergama – İzmir
Tel: (232) 633 10 96
Faks: (232) 631 07 77

Çeşme Müzesi
Adres: Kale Sok. No:1 Çeşme – İzmir
Tel: (232) 712 66 09

Efes Müzesi
Adres: Kuşadası Cad. Selçuk – İzmir
Tel: (232) 892 60 10
Faks: (232) 892 70 02

Ödemiş Müzesi

Birgi Çakırağa Konağı
Adres: Ödemiş – İzmir
Tel: (232) 545 11 84

Tire Müzesi
Adres: Samizade Meydanı Tire – İzmir
Tel: (232) 512 18 60
Faks: (232) 512 18 62

Örenyerleri

Bayraklı (Eski İzmir):İzmir Körfezinin kuzeydoğusunda Tepekule mevkiinde bulunan yerleşim alanı İzmirin ilk yerleşim alanı olarak bilinmektedir.
Kentin M.Ö. 3000 yıllarında kurulduğu arkeolojik bulgulardan anlaşılmaktadır.
Bayraklının üst kesiminde 205 m. yüksekliğindeki burun üzerinde mitolojik kral Tantalosun mezarı olarak bilinen ve M.Ö. 7. yüzyıla tarihlenen yapı bulunmaktadır.

Kadifekale (Pagos): M.Ö. 4. yüzyılda İzmirde Büyük İskenderin generallerinden Lysimakhosun körfeze hakim bir konumda kurduğu kent, bugünkü Kadifekale (Pagos) Tepesi ile tepenin iç limana bakan yamacında gelişmiştir.
Kadifekale antik kentindeki Akropol kalıntılarının duvarlarında Roma ve Bizans etkisi görülmektedir.
Anadolu ticaretinde büyük potansiyele sahip olan İzmir, gymnasium, stadium, tiyatro ve agoranın yanı sıra büyük su kemerleri ve sarnıçlarıyla son derece düzenli ve gelişmiş bir kent olagelmiştir.
Bugün güney duvarları ile batıdaki beş kulesi görülen İçkale, Ortaçağa aittir.

Kızılçullu Su Kemerleri: Eski adı Kızılçullu olan ve Şirinyerde bulunan su kemerleri Meles (Kemer) Çayı üzerindedir ve Kadifekalede kurulan kente su getirmek için yapılmıştır.

Agora: İzmirin Konak ilçesinde, Namazgah-Tilkilik mevkiinde bulunan Agora, Roma Dönemine ait bir devlet agorasıdır.
Politik toplantıların ve seçimlerin yapıldığı bir yerdir.
Kazılarda agoranın büyük bir bölümü ortaya çıkarılmıştır.
Günümüzde sadece kuzey ve batı bölümleri açıktır.
Kuzey yapısında yer alan Roma Dönemine ait Poseidon, Demeter ve Artemisin kabartmaları bulundukları yerde sergilenmektedir.
Agorada çıkarılan buluntular ve bazı heykeller İzmir Arkeoloji Müzesinde sergilenmektedir.

Efes Harabeleri

Vedius Gymnasium: M.S. II. Yüzyılda Vedius Antonius adına zengin bir Efes li tarafından yaptırılmıştır.
Doğudaki avlusu, ortada yer alan tören salonu, soyunma odası ve hamamları ile dönemin özelliklerini karekterize eden sportif ve kültürel eğitimin yapıldığı görkemli bir yapıdır.

Stadyum: Vedius Gymnasium dan sonra harabelere doğru sol tarafta stadyum vardır.
Sportif tüm yarışların, oyunların, olimpiyat düzenlemelerinin araba yarışlarının yapıldığı stadyum döneminin sportif ve kültürel bütün ihtiyaçları karşılanmaktaydı.

Akropol: Stadyumun karşısında Akropol olarak kabul edilen tepede M.Ö. 6. yüzyıla tarihlenen bir yapı mevcuttur.
Tepenin kuzey batısında ise M.Ö. 350 yıllarına ait bir tapınak bulunmaktadır.

Bizans Hamamları: Stadyumdan sonra Bizans hamamları ile karşılaşılır.

Çifte Kiliseleri (Konsül Kilisesi): Bizans hamamlarının karşısında yer alan Çifte Kiliselerin Hıristiyanlık dünyası için son derece özel bir önemi vardır.
431-438 yıllarında konsüllerin toplandıkları kilise 265×29.5 m. boyutlarında bir yapıdır.
M.S. 11. yüzyılda Roma döneminde bir bazilikaya dönüşen yapı Meryem Ana ya adanmış, burada yapılan 3. Konsül toplantısında Katolizmin doğması kararları alınmıştır.
Kilise dünyada Hıristiyanlığın ilk yedi kilisesinden birisi olması nedeniyle bugün bile büyük önem taşımaktadır.

M.S.7. yüzyılda kilisenin apsisinden açılan bir kapı ile ikinci bir kilise inşa edilmiş ve böylece kiliselerin adı Çifte Kiliseler olarak tanınmıştır.
Bu yeni açılan bölüm din adamlarının ikametlerine ayrılan kısımları ihtiva eder.
Meryem ana adına sunulan ilk kilise olması nedeniyle kilise ve çevresi dini bir merkez durumundadır.

Liman Hamamları: İlk kez M.S. 2. Yüzyılda yapılan hamam, 4. yüzyılda İmparator Konstantinus döneminde onarım görmüş ve bazı değişiklikler yapılmıştır.

Arkadiane (Liman Caddesi): Efesteki harabeleri gezmek için hamamların karşısında bulunan ve limana kadar uzanan mermer döşeli bir caddeye çıkılır .

11m. genişliğinde 530m. uzunluğunda olan bu görkemli caddenin sağında ve solunda yer alan mermer sütunlar bugün de ayaktadırlar.
Kralların karşılandığı bir çok önemli gösterinin ve dini törenlerin yapıldığı bu cadde, aynı zamanda limana gelen giden tüm mal ve servetin aktığı yol olduğundan Liman Caddesi olarak anılır.

Tiyatro: Efes harabelerinin en güzel yapılarından biri olan tiyatro, oldukça sağlam kalmış ve bir süre öncesine kadar Efes Festivali gibi şenliklerde rahatlıkla kullanılabilmiştir.
25000 kişilik tiyatronun ilk kez Helenistik dönemde yapıldığı bilinmekte ise de bugüne gelen tiyatronun İmparator Cladius zamanında yeniden inşasına başlandığı, İmparator Trianus M.S..98-117 döneminde tamamlandığı bilinmektedir.

Mermer Cadde: Efesin güneydoğusunda bulunan Magnesia kapısından kuzeybatıda Koresos Kapısına kadar uzanan yaklaşık 400 m.lik mermer döşeli cadde M.S. 5. Yüzyılda yeniden yapılmıştır.

Celsus Kitaplığı: Ticari Agoranın yanında bulunan Celsus Kitaplığı M.S.135 yıllarında Asya Konsülü Julius Aguila tarafından Romalı Mimar Vitruoya ya yaptırılmıştır.
Arka duvardaki bir kapıdan Celsusun mezarına geçilir.
Celsusun burada bulunan heykeli bugün İstanbul Arkeoloji Müzesinde bulunmaktadır.
Roma mimari özelliklerini tümüyle yansıtan yapının ön cephesinin dekorasyonu, devrinin en güzel örnekleri arasında yer alır.
Ön cephe kolonları arasında yer alan dört kadın heykeli Akıl, Kader, İlim ve Erdem öğelerini sembolize eder.
Bu heykellerin orijinalleri bugün Viyana Müzesinde bulunmaktadır.

Aşk Evi:Mermer caddeden yukarı çıkıldığında Kuretler Caddesi ile kesişen noktada Aşk Evi bulunur.
M.S.1. yüzyıla tarihlenen bu ilginç ev, ana bir hol ve bu hole açılan bir çok odadan oluşmaktadır.
Aşk Evinde bulunan mozaik kız portreleri bu evde çalışan kızlara ait olduğu sanılmaktadır.
Aşk Evinin duvarları içinde bugünün modern klima sistemine eşdeğer bir soğutma ve ısıtma sisteminin bulunması son derece ilginçtir.
Burada şarap mahzenleri, dev ocaklar, hamamlar, havuzlar, yatak odaları, konferans salonları ile muhteşem bir kütüphanesi bulunduğu bilinmektedir.

Skolastika Hamamı: Efeste yaşayan zengin Romalı bayan Skolastika tarafından yaptırıldığı anlaşılan hamam M.S.400 yıllarına tarihlenmektedir.
Tarihi i sistemle ısıtılan hamam mermer kullanımının ilginç bir örneğidir.

Hadrian Tapınağı: Kuretler Caddesinin en güzel yapılarından birisi de Hadrian Tapınağıdır.
Bu tapınaktan geriye cephe alınlığı kalmıştır.

Tapınağın arşitravında tasvir edilen mitolojik sahnelerden en ilginci Efesin kurucusu mitolojik kral Andoklos un yaban domuzunu öldürüşü ile ilgili sahnedir.

Trajan Çeşmesi: Hadrian Tapınağını geçtikten sonra biraz ilerde solda Trajan Çeşmesi yer alır.
Çeşmenin katlarını süsleyen heykeller Efes Müzesinde sergilenmektedir.

Yamaç Evler: Celsus Kütüphanesinden Kuretler Caddesine dönüşte, sağ tarafta Bülbül Dağının yamaçlarında Efesli zenginlerin ikamet ettikleri belirtilen evler vardı. Yakın zamanda restore edilerek orijinal durumlarına biraz daha yaklaşan bu evler, geniş merdivenlerle caddeye dikey olarak açılmakta, duvarlarında fresk ve mozaiklerle süslü, mermer kaplamalar bulunmaktadır.

Domitian Tapınağı: Efeste bir imparator adına yapılmış ilk tapınaktır.
Devlet Agorasının hemen karşısında, kentin en güzel ve en Tarihi i yerindedir.
Yalnız başı ve kolu ele geçen Domitian`in oldukça büyük ölçülerdeki kült heykeli bugün İzmir Arkeoloji Müzesinde, tapınağın giriş altarı ise Efes Müzesinde sergilenmektedir.

Belediye Sarayı (Prytaneion): Efes`in kutsal mekanı sayılan meclis sarayının sağ tarafında Hestia sunağı bulunmaktadır.
Bu sunakta sürekli olarak bir kutsal ateş yanardı. Prytaneion politik işlerin görüldüğü ayrıca önemli törenlerin şölenlerin ve kabullerin yapıldığı yerdi. İki Efes Artemis ininde buruda bulunmuş olması Prytaneion un dini açıdan da son derece önemli bir mekan olduğunu göstermektedir.

Odeon (Bouleuterion): M.S.2. yüzyılda Efesli zenginlerden Publis Vedius Antonius tarafından yaptırılan Odeon`un zamanında üstü ahşap kaplamalıydı.

Artemis Tapınağı: Efeslilerin ilk yerleşimlerinin bu tapınağın olduğu yerde bulunduğu bilinmektedir.
Daha sonra bir depremle tapınağın yıkılması üzerine Roma imparatoru yardımı ile Efesliler tapınağı yeniden ve daha gösterişli inşa ederler.
Dünyanın yedi harikasından biri olarak bilinen Efes Artemis Tapınağının bu gün sadece temel kalıntıları bulunmaktadır.

St. Jean Bazilikası: Bizans İmparatoru Justinyen in M.S.6. yüzyılda St. Jean adına yaptırdığı bazilika Ayasuluk Tepesinde yer almaktadır.
40X110 m. boyutlarında batıdan girişi olan yapı haç planlı, kubbeli bir bazilikadır.

Yedi Uyuyanlar: M.S. 5. ve 6. yüzyıla rastlayan dönemde yapıldığı sanılan Yedi Uyuyanlar Ören yeri dini bir Tarihi hüviyetindedir.
Rivayete göre Hıristiyanlığın resmi dini olarak kabulünden önce, putperestlerden kaçarak buraya sığınan yedi genç uykuya dalıp iki yüzyıl sonra uyanmışlardır.
Uyandıklarında Hıristiyanlık resmi din olmuştur.
Bu mucize olay üzerine, öldükten sonra bu yedi gencin tekrar gömüldüğü ve adlarına büyük bir bina yaptırıldığı sanılmaktadır.
Bugün kazılarda ortaya çıkarılan yapı oldukça büyük abidevi boyutlardadır ve çoğu kaya oyma mezar buluntularına, iki kilise ile katakomplara rastlamaktadır.

Meryem Ana Evi: Bülbül Dağı üzerinde Hıristiyanlığın kutsal anası Hz. Meryemin Evi bulunmaktadır.
Hıristiyanlarca Panaya Kapulu olarak da adlandırılan kutsal yerin M.S.4. yüzyılda inşa edildiği sanılmaktadır.
Hz. İsanın yakalanıp çarmıha gerilişinden kısa bir süre önce annesini arkadaşı ve havarisi olan St. Jeana teslim etmiştir.
St. Jean Hz. İsanın çarmıha gerilişinden sonra Hz. Meryemin Kudüste kalmasını sakıncalı bulduğundan onu yanına alarak kaçırmış ve buraya getirmiştir.
Hıristiyanlık dinini yaymak gibi kutsal bir görevi üstlenmiş olan St. Jean çağın en büyük kenti durumundaki Efesi kendine hedef seçmiş Hz. Meryemi putperestlerin diyarına sokmak istemediğinden onu Bülbül Dağı eteklerinde sık ağaçlarla kaplı bir köşede yaptığı kulübede gizlemiştir.

St. Jeanın her gün gizli gizli onu ziyarete gittiği ve yiyecek içecek götürerek yokladığı bilinmektedir.
Hz. Meryemin tam 101 yaşına kadar Bülbül dağındaki bu yerde yaşadığı ve burada öldüğü kabul edilmektedir.
St. Jean Meryem Ana yı yine bu dağda kendisinden başka hiç kimsenin bilmediği bir yere götürmüştür.
Hıristiyanlığın yayılmasından sonra Hz. Meryemin bulunduğu yere Hıristiyanlarca Haç şeklinde bir kilise inşa edilmiştir.
Burası kötürüm olan ve Türkiyeye gelemeyen bir Alman rahibenin tarifleri üzerine bulunmuştur.

Camiler, Kiliseler ve Sinagoglar

Hisar Camii: Bugünkü Kemeraltı iş Tarihi inde, Hisarönü mevkiinde bulunmaktadır.
1592 yılında Yakup Bey tarafından yaptırılmıştır.
Kesme taştan inşa edilen cami, İzmirin en gösterişli camilerinden biridir.
İç mekan Osmanlı süsleme sanatının en güzel örneklerinden birini sergilemektedir.
Ahşap minberi sedef kakmalıdır.

Salepçioğlu Camii: 1906 yılında Salepçizade Hacı Mehmet Efendi tarafından yaptırılan cami, tek kubbeli olup, iki katlıdır.
Dış duvarları mermer ve yeşil taşlarla örülmüştür.

Kestane Pazarı Camii: İzmirde Kestane Pazarı adıyla anılan çarşıdaki yapı, 1663 yılında Eminoğlu Hacı Mehmet Ağa tarafından yaptırılmıştır.
İki katlı caminin alt katında dükkanlar, depolar vardır.
Büyük kubbe dört sütuna oturtulmuştur.
Köşelerinde küçük kubbeler vardır.

Şadırvan Camii: Çarşı içinde bulunan camiye yanında bulunan şadırvan nedeniyle bu isim verilmiştir.
16. yüzyılda yaptırılan cami 1815te büyük ölçüde onarılmıştır.
Ana mekan on sütuna dayanan kubbeyle örtülüdür.
Kubbenin iç kısmındaki kalem işi süslemeler dikkat çekicidir.
Batıda bulunan kitaplık cami ile içten bağlantılıdır.
Kesme taştan minaresi tek şerefelidir.

Konak (Yalı) Camii: Konak Meydanında bulunan yapı, 1754 yılında Mehmet Paşanın kızı Ayşe tarafından yaptırılmıştır.
Klasik Osmanlı mimarisi üslubunda, sekizgen planlı, üstü kubbeli bir yapıdır.
Taş ve tuğla karışımı duvarlarda pencerelerin çevresi çinilerle süslenmiştir.
Kesme taştan tek şerefeli minarenin petek kısmında firuze çiniler bulunmaktadır.

Hatuniye Camii: Anafartalar Caddesinde 17. yüzyıla tarihlenen yapının Yusuf Çavuş oğlu Ahmet Ağanın annesi Tayyibe Hatunun yaptırdığı bilinmektedir.
Caminin ilk bölümünde ana mekanı örten kubbe 12 köşeli kasnağa oturmaktadır.
Sonradan camiye bir bölüm daha eklenmiş, kemerlerle ana mekana bağlanmıştır.

Faik Paşa Camii: Basmanenin güneyinde, Altınordu Mahallesindedir.
16. yüzyılda Faik Paşa yaptırmıştır.
13 sütunlu ibadet mekanı ahşap çatı ile örtülüdür.

Hacı Hüseyin (Başdurak) Camii: Başdurak Semtinde yer alan yapı, 17.yüzyıla tarihlenmektedir.
Ana mekan, sekizgen kasnağa oturmuş büyük bir kubbe ile örtülüdür.
Mihrabı çini panolarla kaplıdır.
Bütün başlıkları altın olup, pencereler vitraylıdır.

Ali Ağa Camii: 1672de Gediz Ali Ağa tarafından yaptırılmış olan cami, kare planlı ve sekiz köşeli ahşap sütunların üzerinde tek kubbelidir.
Sütun başlıklarının altın yaldız süslemeleri ve kubbenin kalem işleri 19. yüzyıldandır.

Kurşunlu Camii: Namazgah Meydanında, kentin en eski camilerindendir.
Yavuz Sultan Selim tarafından yaptırıldığı sanılmaktadır.
Ana mekanın çatısı ahşap olup, kiremitle örtülüdür.
Ahşap oyma minberi sedef kakma çiçeklerle bezelidir.
Mihrap nişi kalem işiyle süslüdür.

İki Çeşmelik Camii: İkiçeşmelik semtinde, 1893e tarihlenen caminin ana mekanı, iki ayak ve dört sütuna dayanan kubbe ile örtülüdür.
Kubbe, kalem işiyle bezelidir.
Doğusunda küçük bir avlu bulunmaktadır.

Çorakkapı Camii: Basmahanede Gar karşısındadır.
1747 yılında yaptırılmıştır.
Ana mekan, sekizgen kasnağa oturan tek kubbe ile örtülüdür.
Yanlarda üçer kubbeli mekanlarla genişletilmiştir.
Minberi mermer, minaresi kesme taştandır.

Kemeraltı Camii: Anafartalar Caddesinde, 1671 yılında Yusuf Çamazade Ahmed Ağa tarafından yaptırılmıştır.
Tek kubbeli yapının duvarları taştandır.
Minaresi tek şerefelidir.

Bergama Ulu Camii: 1393 yılında Sultan Yıldırım Bayezit zamanında yaptırılmıştır.
Dikdörtgen planlı yapı, 4 kalın ayak üzerine oturan üç kubbe ile örtülmüştür.
Mihrapta, Selçuklu mimari düzeninde sülüs, girift yazılar ve geometrik bezemeler ve alçı kabartmalar dikkat çekicidir.
Mermer minberi geometrik bezelidir.

Ödemiş Ulu Camii: 1312 yılında Aydınoğlu Mehmet Bey tarafından yaptırılmıştır.
Kare planlı ve beş sahınlı yapı, sekiz sütunun taşıdığı ahşap bir çatı ile örtülü olup, mihrap önünde küçük bir kubbe bulunmaktadır.
Minaresi, firuze sırlı tuğlaların baklava biçiminde dizilmesiyle süslenmiştir.
Firuze ve koyu mor renkli geometrik yıldız ve geçmelerden oluşan mozaik çinili mihrabı, rumilerle çevrilidir.
Ahşap minberi çivisiz geçmeli (kündekari) teknikle yapılmıştır.

Selçuk İsa Bey Camii: Selçukta, Ayasuluk Tepesinin yamacında 1375 yılında Aydınoğlu İsa Bey tarafından yaptırılmıştır.
Dikdörtgen planlı yapının, üç yanı revaklı avlusu bulunmaktadır.
Ana mekan iki dizi halinde 4 sütunla bölünmüş ve mihrapla girişin üstündeki bölüm iki kubbe ile örtülmüştür.
Mihrap üzerine rastlayan kubbenin başlangıcı levhalarla süslenmiştir.
Kemeri taşıyan başlıklar Selçuklu taş işçiliğinin özgün örneklerindendir.
Pencerelerin her biri ayrı desendeki taş işlemelerin güzelliği ile dikkati çekmektedir.

Sultan Şah Türbesi: Ödemiş ilçesi Tarihi inde, Ulu Caminin güneyindedir.
Aydınoğlu Mehmed Beyin kız kardeşi Sultan Şah için 1310da yaptırılan türbe, altıgen planlı olup, kubbeyle örtülüdür.

Mehmed Bey Türbesi: Ödemişde Ulu Caminin kuzeybatısındadır.
1333 yılında Aydınoğlu Mehmed Bey ile üç oğlu için yaptırılmıştır.
Kare plan üzerine sekizgen bir yapıdır.
Pencere köşelerinde firuze ve lacivert çinilerden yıldız biçiminde süsler vardır.
Kubbenin iç kısmında mozaik çiniden yuvarlak bir madalyon .görülmektedir.

Süleyman Şah Türbesi: Tire ilçesi Tarihi inde yer almaktadır.
Aydınoğlu Süleyman Şah için 1349da, mermer ve taştan yaptırılan türbe kare planlı olup, kubbeyle örtülüdür.

Medreseler: Osmanlı döneminde İzmirdeki eğitim ve kültür düzeyinin anlaşılması açısından medreseler önem taşımaktadır.
Yazılı kaynaklarda İzmirde 40a yakın medresenin varlığından söz edilmektedir.
En eskileri 16. yüzyıl başlarına tarihlenen medreselerin başlıcaları; Salepçizade Hacı Ahmet Efendi, Yalı, Hatuniye, Çorakkapı, Katipzade Medreseleri olarak sıralanabilir.

St. John Bazilikas: M.S. 2. yüzyıla kadar uzanan bir Hıristiyan geleneğine göre, St. John öldüğünde bu tepeye gömülmüştür.
Kutsal sayılan mezarın bulunduğu yere, M.S. 4. yüzyılda, çatısı ahşap olan bir kilise yapılmış, Bizans İmparatoru Iustinianus tarafından M.S. 6. yüzyılda kubbeli bir bazilika inşa edilmiştir.
Üç nefli, haç planlı, kubbeli yapının batısında atrium ( sütunlu avlu) yer almaktadır.
Ortadaki kubbeli bölümün altında St. Jeanın mezarı olduğu bilinmektedir.
St. Jeanın mezarının kuzeyindeki küçük şapelin duvarları aziz resimlerinden oluşan fresklerle süslüdür.
İmparator Iustinianus ve eşi Theodoranın monogramlarını taşıyan sütunlar bulunmuştur.

Meryem Ana Evi: Hz. İsanın çarmıha gerilmesinden sonra, havarilerinden St. John‘ın Meryem Anayı Efese getirdiği kabul edilmektedir.
Meryem Ana adına Bülbül Dağı üzerinde yer alan Meryem Ana Evinin 4. yüzyılda inşa edildiği sanılmaktadır.
Haç planlı ve kubbeli olan bu yapıda giriş, apsisin bulunduğu salona açılır.
Apsiste Meryem Ana heykeli, apsisin iki yanında mutfak ve yatak odası bulunur.
1957 yılında Papalık tarafından onaylanan Meryem Ana evi, hem Hıristiyanlar hem de Müslümanlar tarafından çok sık ziyaret edilen bir yerdir.
Bu mekanda, her yıl 15 Ağustosta Meryem Anayı anma ayinleri düzenlenmektedir.

St. Polycarp Kilisesi: Kanuni Sultan Süleymanın izniyle 1625 yılında inşa edilen St. Polycarp Kilisesi, İzmirin halen kullanılmakta olan en eski kilisesidir.
İncilde bahsedilen yedi kiliseden biri olan İzmir kilisesine ait kalıntıların İki Çeşmelikteki St. Polycarp Kilisesinin yerinde olduğu sanılmaktadır.

Beth İsrael Sinagogu: İzmirin Karataş Semtinde Sultan II. Abdulhamitin fermanıyla 1905te yaptırılmış olup, İzmirin en büyük sinagogudur.

Hamamlar

Lüks Hamam (Kadı Hamamı): 16. yüzyılda yapıldığı düşünülen hamam ilk Osmanlı eserleri arasında sayılmaktadır.
Çifte hamam olarak inşa edilen yapının soyunma yerleri, basık sekizgen kemerli kasnak üzerinde kubbeyle örtülüdür.
Ilıklık bölümü beşik tonozludur.
Sıcaklık bölümü dikdörtgen planlı olup, iki yanda beşik tonoz örtülü eyvanlar bulunmaktadır.
Bugün halen işlevini sürdürmektedir.

Basmane Hamamı: 17. yüzyıl Osmanlı eseri olan hamam halen bakımlı ve işler durumdadır.
Ortası havuzlu, sekizgen kasnağa oturan kubbe ile örtülü yapı tipik özelliklerini korumaktadır.

Hanlar

Kızlarağası Hanı: Kentteki hanların en büyüğüdür.
Hisarönüne giden yol üzerinde yer alan yapı 1745te Kızlarağası Hacı Beşir tarafından yaptırılmıştır.
Kareye yakın dikdörtgen planlı, iki katlı, avlulu büyük bir yapıdır.
Yedi kapısı vardır.
Güneyinde bir, kuzeyinde iki koridor beşik tonozlarla örtülüdür.
Avlunun etrafında tonozlarla örtülü ve yuvarlak kemerli girişleri olan 10 oda, üst katta bulunmaktadır.
Duvarları güzel bir taş işçiliği ile örülmüştür.

Mirkelamoğlu Hanı: Yorgancılar Çarşısından Fevzipaşa Bulvarına çıkan sokakta yer alan hanın 18. yüzyılda yapıldığı düşünülmektedir.
İki katlı ve avlulu olup, avluyu çevreleyen odalardan oluşmaktadır.

Çakaloğlu Hanı: 18. yüzyıl Osmanlı yapısı olan Çakaloğlu Hanı İzmirin önemli tarihi eserlerindendir.
Uzun dikdörtgen planlı olup, üstü tonozlarla kaplı bir çarşı şeklindedir.
Düz duvarlar kesme taş ve bir- iki sıra tuğla dizili olarak inşa edilmiştir.

Karaosmanoğlu Hanı: Kentte ayakta kalabilen eski hanlardan biri olan Karaosmanoğlu Hanı, Fevzipaşa Bulvarı üzerinde yer almaktadır.
İki katlı ve avlulu yapı, mimari özelliğini büyük ölçüde yitirmiştir.
Duvarları taş ve tuğla dizili olarak inşa edilmiştir.

Korunan Alanlar

İzmir Tabiat Alanları
İzmir-Kunduracı Çınarı

Yeri: İzmir
Özelliği: 980 yaşında, 30 m. boyunda, 4 m. çap ve 15 m. çevre genişliğinde çınar ağacı.
Tesis Tarihi: 29.09.1994

İzmir-Kadınlar Kuyusu Koca Menengici

Yeri: İzmir, Foça
Özelliği: 600 yaşında, 14 m. boy, 2.10. m.çap ve 7.30 m. çevre genişliğinde menengiç ağacı.
Tesis Tarihi: 31.10.1995

İzmir-Taşdede Pirnal Meşe

Yeri: İzmir, Karşıyaka
Özelliği 250 yaşında, 8 m. boyunda, 1 m. çap ve 3 m. çevre genişliğinde meşe ağacı.
Tesis Tarihi: 29.09.1994

İzmir-Anadolu Kestanesi

Yeri: İzmir, Ödemiş
Özelliği: 600 yaşında, 20 m.boyunda, 3 m. çapında ve 10 m. çevre genişliğine sahip kestane ağacı
Tesis Tarihi: 27.09.1994

İzmir-Orvacık Köyü Anadolu Kestanesi

Yeri: İzmir, Ödemiş
Özelliği: 500 yaşında, 18 m. boyunda 2.78 m.çap ve 8.73 m. çevre genişliğinde kestane ağacı.
Tesis Tarihi: 21,02,1995

İzmir-İlk Kurşun Çınarı

Yeri: İzmir, Ödemiş
Özelliği: 300 yaş, 32 m. boy, 2. m.çap ve 5.80 m. çevre genişliğinde çınar ağacı.
Tesis Tarihi: 25.07.1995

İzmir-Yarendede Fıstık Çamı

Yeri: İzmir, Urla
Özelliği: 150 yaş, 30 m. boy . 1.30 m. çap ve 4.10 m. çevre genişliğinde fıstık çamı ağacı.
Tesis Tarihi: 25.07.1995

İzmir-Yemişçi Çınarı

Yeri: İzmir, Urla
Özelliği: 350 yaş, 20 m. boy, 3 m.çap ve 9 m. çevre genişliğinde çınar ağacı.
Tesis Tarihi: 25.07.1995

İzmir-Fıstık Çamı

Yeri: İzmir, Urla
Özelliği: 105 yaş, 20 m. boy, 1.20. m.çap ve 3.90 m. çevre genişliğinde çam ağacı.
Tesis Tarihi: 25.07.1995

İzmir-Teas Menengici

Yeri: İzmir, Urla
Özelliği: 35 yaşında, 4 m. boyunda, 0.5 m çapında 1.55 m çevre genişliğinde ve insan görünümündeki menengiç ağacı.
Tesis Tarihi: 09.11.1994

Mağaralar

İnkaya Mağarası

İzmir Tarihi ilçeye bağlı Yelki köyü batısındaki Kocadağın doğu yamacında yer alan İnkaya mağarasına, Yelki Köyünden mağaranın yakınına kadar arazi taşıtı veya traktörle gidilebilir.
Sonra dik ve makilik bir yamaçtan 20 dakika yürünerek mağaraya ulaşılabilir.

Özellikleri: Toplam uzunluğu 222 m. olan mağaranın girişe göre en derin noktası -30 m dir.
Genellikle yatay, kısmen de dikey tipinde kuru bir mağaradır.
Ekim ayında mağara ısısı salonda 18ºC, son kısımda 22ºCdir.

Mağara içinden çıkan çanak ve çömleklerden Hakkında dönemlerde yerleşme amacıyla kullanıldığı anlaşılmaktadır.

Jeoloji-Jeomorfoloji: Kretase yaşlı kireçtaşları içinde, birbirlerine kesen birkaç kırık boyunca gelişmiştir.
Mağara dik bir inişten sonra, geniş bir salon halinde genişlemektedir.
Salonun genişliği 20-20 m., tavan yüksekliği ortalama 5 m. civarındadır.
Taban toprak ve molonlarla örtülüdür.
Salon kenarındaki geçitlerle küçük süslü odacıklara geçilir.
Salon güneye doğru tabanı eğimli bir galeriden devam eder.
Galerinin sonunda 7 m. derinliğinde bir kuyudan mağaranın son ve en alt bölümüne inilir.

Kurudağ Mağarası

Yeri: İzmir, Selçuk İlçesi

Selcukun Kurudağ mevkiindedir.

Özellikleri: Toplam uzunluğu 42 m. olan mağaranın girişe göre en derin noktası -22 m.dir.
Yatay ve kuru mağara tipindedir.
Açık havaya nazaran mağara serindir.

Mağara Mesozoik yaşlı massif dolomitik mermerler içinde gelişmiştir.
Mağaranın dar bir girişi vardır.
Daha sonra genişleyerek eni 20 m.ye varır.
Uzunluk ise 41 m.dir.
Tavan yüksekliği ortalama 3-5 m.dir.
Mağaranın kuzeye doğru eğimli olan tabanı kaya blokları ve traverten oluşumları ile örtülüdür.
Bu bölümde çeşitli kanılar yapılmıştır.
Mağara boşluğunda sarkıt, dikit ve sütunlar, duvarlarda perde ve bayrak travertenleri vardır.

Eski çağlarda insanlar tarafından barınak olarak kullanılmıştır.
Bu nedenle mağarada çeşitli kazılar yapılmıştır.
Doğal ve arkeolojik değerler bakımından zengin kaynaklara sahip olması nedeniyle turizm açısından değerlendirilmesi uygun bulunmaktadır.
Henüz turizme açılmamıştır.

Kaplıcalar

Balçova Kaplıcaları: Homerosun destanlarında ve coğrafyacı Strabonun eserlerinde adı geçen Agamemnon Kaplıcaları antik dönemlerden bu güne şifa yurdu olarak kullanılmaktadır.
İskender ordularından bir grubun yaralarını tedavi ettikleri bu kaplıcalar, o dönemde daha da ünlenmiştir.
Bugün Balçova kaplıcaları olarak anılan bölgede, sıcak su çamur banyosu ve içme suları bulunmaktadır.
Halen konaklama tesislerinin bulunduğu Balçova Kaplıcaları daha çok üst solunum yollarının kronik iltihapları, nefritler, bazı iltihaplar, romatizma sendromları, metobolizma ve deri hastalıkları gibi durumlarda yararlı olmaktadır.
Balçova Kaplıcalarında bulunan şifalı su, sodyum bikarbonat ve klorür ihtiva etmektedir.

Termal Turizm Tarihi leri

Bayındır Ilıcaları: Bayındır Ilıcası, Bayındırın kuzeydoğusunda Turgutlu yolu üzerinde 8 km. uzaklıktaki Ergendi Ilıcası Dereköy kaplıcasından oluşmaktadır.
Birbirlerine 15 dakika uzaklıkta bulunan kaplıcalardaki su sıcaklığı ortalama 40ºC dolayındadır.
Kükürt ve sodyum bikarbonat ihtiva eden kaplıcaların daha çok romatizma ve deri hastalıklarının tedavisinde başarılı olduğu belirtilmektedir.

Menemen Ilıcaları: Menemenin kuzeybatısında, Aliağa çiftliği bucak Tarihi inin 15 km batısındadır.
Sular bir mağaranın içinde kaynamaktadır.
Kayaların eski dönemde yontularak kaynağın doğal bir hamam içinde kalması sağlanmıştır.
Travmatik nedenlere bağlı kaynaması gecikmiş kırıklar, kemik sisteminin bazı hastalıkları, kan dolaşımı bozuklukları ve benzeri gibi rahatsızlıklar duyanlar bu sulardan yararlanmaktadırlar.

Ilıcagöl Ilıcası: Menemenin kuzeybatısında ılıca göl bataklığının batı kenarındadır.
Su ve çamur banyosu biçiminde uygulanan tedavide ılıcanın ılık ve kükürtlü suları romatizma, deri hastalıkları, safra ve idrar yolu taşlarının düşürülmesi gibi durumlarda yararlı olmaktadır.

Dikili Ilıcası: Nebiler Kaplıcası Dikili Ayvalık karayolunun 4 km. sağında yer alır.
Yöredeki ihtiyaçları karşılayacak oranda tesislerin bulunduğu kaplıca suyunda hidroasetat iyonu bulunmaktadır.

Bademli Ilıcaları: Dikiliden 15 km. uzaklıktadır.
Arsenik ve hidroasetat ihtiva eder.

Tavşan Adası Ilıcası: Tire İlçe Tarihi inin 15 km. güneybatısında Uzgur Köyü yakınında ve Elem Gölü (Bozköy) civarındadır.
Ilıcanın çok sıcak olan suları banyo ve içme olarak kullanılır.
Banyo olarak kullanıldığında romatizma ve deri hastalıkları, çocuk ve kadın hastalıklarına iyi gelmekte, içme olarak kullanıldığı zaman ise akciğer ve gıda metabolizması hastalıklarında yararlıdır.

Seferihisar Kaplıcaları: Seferihisar Doğan Bey Termal bölgesinde bulunan ılıca ve kaplıcaları şöyle sıralanabilir: Cumalı Ilıcaları, Karakoç Kaplıcaları, Kelalan Ilıcası.Bu kaplıcalar; romatizma ve deri hastalıklarıyla üst solunum yolları, kırıklar, kadın hastalıkları gibi rahatsızlıklarda faydalı olmaktadır.

Urla Ilıcaları ( Malkoç İçmeleri): İzmir – Çeşme karayolunun 41. Km de (İçmeler) diye anılan bölgede yer alan ılıca suları karbondioksit ve sodyum klorür ihtiva etmektedir.
Ilıca etrafında bulunan kamping ve oda türü konaklama tesisleri bölgesel ihtiyaca cevap verecek durumdadır.
Deniz kenarında bulunmaktadır.
Daha çok mide ve bağırsak tedavisinde yararlı olduğu belirtilmektedir.

Gülbahçe Ilıcaları: Urla İlçe Tarihi inin 15 km. batısında, Gülbahçe Körfezinde deniz kenarında bulunan ılıca aynı zamanda bir hamama sahiptir.
Romatizma ve deri hastalıkları tedavisinde yararlıdır.

Plajlar

İzmir ilinin Egeye 629 km kıyısı bulunmaktadır.
Bunun 101 kmsi doğal plaj (kumsal) niteliğindedir.
İzmir kıyıları yarımada ve koylardan oluşan coğrafyası nedeniyle, plaj kullanımı dışında su sporlarına da olanak vermektedir.
İldeki plajlardan Selçuk-Pamucak, Urla ve Gülbahçe, Çeşme-Ilıca ve Altınkum, Gümüldür ve Özdere plajları ile kuzeyde Dikili ve Çandarlı, Foça-Yeni Foça plajları, kumsal özellikleri bakımından öne çıkmaktadır.
Plajlara ulaşım son derece kolay ve seridir.
İzmir Tarihi garajdan ve Üçkuyular garajından hemen her ilçeye günün her saatinde araç temin etme imkanı vardır.

Yat Limanları

İzmir ilinde özellikle Çeşme Yarımadasının güneyi ülkemizin belli başlı yat güzergahlarından birini oluşturmaktadır.
Çeşme-Kuşadası güzergahı yat turizmi altyapısının en çok geliştiği alandır.
Alaçatı İskelesi; Alaçatı beldesinin güneyinde yan yana sıralanmış koylarla, yatçılar için bir cennet niteliğindedir.
İskelede 80 tekne barınabilmektedir.
Yatların barınabilmesi için pek çok imkan vardır.
Urla İskelesinde 20 tekne, balıkçı barınağında 175, Özbekköy barınağında ise 80 tekne barınabilmektedir.
İskelenin yakınında bulunan Güvendik Tepesinden çevrenin olağanüstü görüntüsü izlenebilmektedir.

Yaylalar

Ödemiş İlçesinin Bozdağ Gölcük Yaylası, yine aynı bölgedeki Subatan Yaylası, Karşıyaka ilçesinin kuzeyindeki Yamanlar Dağı üzerinde bulunan Karagöl, Bergama ilçesini çevreleyen dağlardan kuzeydeki Madra Dağında bulunan Kozak Yaylası günübirlik rekreasyon ve yayla turizmine elverişli alanlardır.

Sportif Etkinlikler

Av Turizmi: Av için İzmir ve çevresinde (Özellikle Çeşme çevresinde) yabandomuzu avlakları bulunmaktadır.
Karaburun Yarımadasında da yabandomuzu avlakları mevcut olup, yabankeçisi gibi hayvanlar avlanmaktadır.
Av turizmi için belirlenen avlaklarda avlanacak hayvanlar önceden avcılar derneğince tespit edilerek, ilan edilmektedir.

Dağcılık: İzmir bölgesinde, özellikle gençlik ve öğrenci kesimi arasında son yıllarda gelişen dağcılık, bir spor olarak ele alınmakta ve geliştirilmektedir.
Balçova teleferiğinin bulunduğu Balçova Tepesi ile Yamanlar Dağı, dağ sporlarının amatör düzeyde yapıldığı yerlerdir.
Bunun ötesinde İzmir körfezine dik inen dağ silsileleri içinde kuzeydeki Madran Dağları 2000 metreyi geçen yüksekliği ile dağcılık açısından son elverişli imkanlar sunmaktadır.

Gençlik Turizm: İzmirde gençlerin yararlanabileceği orman ve gençlik kampları mevcuttur.

İzmir Turizm Eğitim Tarihi i
İzmir Orman Kampları
İzmir Gençlik Kampları

Kayak Tarihi i: Bozdağ yükseltisinin kuzey yamaçlarındaki doğal pistlerin varlığı kayak sporlarına olanak vermektedir.
İzmire sadece 1.5 saatlik mesafede, huzur, sağlık ve spor için Egenin en yüksek ve nem oranının en az oluşuyla ünlü Bozdağ Kayak Tarihi i tesisleri, 22 bungalov, 12 otel odası, şömine restoran, cafe, bar, kayak okulu, alış veriş Tarihi i ve sağlık hizmetleri ile organize olmuştur.

Su sporları: İzmirin koyları su altı dalış için elverişli noktalara sahiptir.

Diğer Hakkında Yerler

Kemeraltı Çarşısı: Kemeraltı Çarşısı, Mezarlıkbaşı semtinden itibaren deniz cephesini içine alan bir kavis çizerek Konak Alanına ulaşır.
Günümüzde de Kemeraltı Çarşısı İzmirin en önemli alışveriş Tarihi idir.
Eskinin gizemli tonoz ve kubbeli dükkanlarının yanı sıra, modern iş Tarihi leri, mağazaları, sinemaları ve kafeteryaları ile her türlü alışverişe hitap edebilen bir site görünümündedir.
Bu çarşıda geleneksel Türk el sanatlarından seramikler, çini panolar, ahşap ürünleri, tombaklar, halı ve kilimler, deri ürünlerinin her çeşidini bulmak mümkündür.

Asansör: Musevi işadamı Nesim Levi tarafından Mithatpaşanın üst kısmına çıkmak isteyenlere kolaylık sağlaması için yaptırılan asansör, günümüzde İzmirin prestij noktalarından birisi olmuştur.
Estetik değerlerin ön planda olduğu binaya 1928 yılında yapılan düzenleme Asansörü sosyal ihtiyaçları karşılayan bir Tarihi haline getirmiştir.
1930lu yıllarda tiyatro sahnesi, sinema salonu, gazinosu ve fotoğrafçısı bulunan Asansör binası, İzmirin vazgeçilmezlerinden birisi olarak kabul edilmektedir.
Hakkında Asansör 1992 yılında, İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından günün şartlarına uygun bir şekilde restore edilerek kültür kompleksi halini almıştır.

Teleferik Tesisleri: İzmir Büyükşehir Belediyesince yeniden düzenlenen teleferik tesisleri doyumsuz manzarasıyla gelenleri büyülemektedir.
Spor ve doğa severler için geniş imkanlar sunulan tesislerde, yamaç paraşütü ve özel tırmanma şeritleri ile sporseverler heyecanlı anlar yaşayabilirler.

Kültürpark: Kültürpark, İzmirin kent içinde yeşilin en yoğun olduğu alanlarından biridir.
Hayvanat Bahçesi ile, Akdenizin tipik palmiye ağaçları ve yeşil bitki örtüsüyle, spor ve eğlence tesisleriyle İzmirlilerin başlıca rekreasyon alanıdır.
Kültürpark içinde, 1936 yılından beri her yıl Ağustos ayının sonunda Uluslararası İzmir Fuarı açılmaktadır.

Botanik Bahçesi : İzmirde farklı bir yeşil ortam Ege Üniversitesi Botanik Bahçesidir.
Burası ülkemizin en yetkin ve uluslararası nitelikteki tek botanik bahçesidir.
Bahçe yapay koşullarda, tropik bölgelerden Alp Dağlarına kadar çok geniş bir coğrafyaya ait pek çok bitki türünü barındırmaktadır.
Yaklaşık üç bin bitki çeşidi mevcuttur.
Arbeterumda yüzlerce ağaç ve çalı türü yetiştirilmektedir.
Ayrıca kurutulmuş bitki örneklerinin korunduğu ve üzerinde bilimsel araştırmaların yapıldığı bir Herbaryum Tarihi i de yer almaktadır.

Kuş Gözlem Alanı

İzmir ilinin yeraldığı Küçük Menderes Havzasında, önemli kuş alanlarından İldir Gölü ve Küçük Menderes Deltasını barındırmaktadır.

Foça Adaları

Gediz Deltası

İldir Körfezi Adaları

Küçük Menderes Havzası

Sanat, Kültür ve Eğlence

İzmir kozmopolit ve kültür şehri olarak ün yapmıştır.
İzmir Kültür Tarihi i opera, bale ve müzik konserlerine sık sık ev sahipliği yapar.

Her yıl Ağustos ayında açılan İzmir Uluslararası Fuarı bir eğlence ve endüstri sergisidir.

Efes harabelerinin en güzel yapılarından biri olan tiyatro, oldukça sağlam kalmış ve restorasyonla da bugün Efes festivali gibi şenliklerde rahatlıkla kullanılmaktadır.

COĞRAFYA

İzmir, Türkiyenin üçüncü büyük kentidir.
İzmir, Ege kıyı bölgesinin tipik bir örneği gibidir.
Kuzeyde Madra Dağları, güneyde Kuşadası Körfezi, batıda Çeşme Yarımadasının Tekne Burnu, doğuda ise Aydın, Manisa il sınırları ile çevrilmiş İzmir, batıda kendi adıyla anılan körfezle kucaklaşır.

İzmir ili içinde Ege Bölgesinin önemli akarsularından olan Gediz Nehrinin aşağı çığırı ile Küçük Menderes Nehri bulunur.
Girintili ve çıkıntılı kıyı bandı doğal olarak sayısız güzellikte koy ve plajların oluşumu ile sonuçlanır.
Gümüldür, Özdere, Foça, Karaburun, Çeşme sahil ve plajları İzmir için büyük bir turistik önem taşımaktadır.
Öte yandan aynı doğal yapı, bir çok balıkçı barınağının veya yat yanaşma yerlerinin oluşmasına neden olmuştur.
Bu özellikleriyle İzmir doğal bir turizm ve liman kentidir.

Akdeniz iklim bölgesinde yetişen geniş, sert ve iğne yapraklı, sürekli yeşil kalan, kuraklığa dayanıklı ağaç ve çalılar, yaygın doğal bitki örtüsünü oluşturur.

Akdeniz iklim kuşağında kalan İzmirde yazları sıcak ve kurak, kışları ılık ve yağışlı geçmektedir.
İl bazında yıllık ortalama sıcaklık, kıyı kesimlerde 14-18 ºC arasında değişmektedir.
Yıllık ortalama deniz suyu sıcaklığı 18.5ºCdir.

TARİHÇESi

Eski İzmir kenti, körfezin kuzeydoğusunda yer alan bir yarımadacık üzerine kurulmuştur.
Günümüzde Bayraklı yakınında “Tepekule” adını taşıyan eski İzmir höyüğünde, ilk yerleşim M.Ö. 3. binden başlar.
Önceleri ufak bir yerleşme olan deniz kenarındaki bu höyük, M.Ö. 2. binde ilk çekirdek etrafında biraz daha büyüyüp gelişmiştir.
M.Ö. 2. bin yerleşmesinin Hititlerle ilişkili olduğu kazılardan anlaşılmaktadır.

M.Ö. 10. yüzyılda, Bayraklının kerpiç duvarlı ve düz damlı evleriyle, bugünkü Orta Anadolu köylerinden farkı yoktur.
M.Ö. 600de Lydia, M.Ö. 5. ve 4. yüzyıllarda Pers egemenliğinde olan şehir, M.Ö. 334de Büyük İskender tarafından alınmış, bu tarihlerden sonra Kadifekalenin yer aldığı dağın eteklerinde gelişmeye ve büyük bir şehir durumuna gelmeye başlamıştır.
Roma İmparatorluğu döneminde, M.S. 178 yılındaki yer sarsıntısında büyük hasar gören şehir, yeniden kurulmuş ve onarılmıştır.
Bu dönemde büyük bir ticaret Tarihi i haline gelmiştir.
Bizans İmparatorluğu zamanında Hıristiyanlığın yayıldığı dönemde ve sonrasında önemli bir piskoposluk Tarihi i olmuş, M.S. 5.-6. yüzyıllarda gelişme göstermiş, ancak 7. yüzyıldaki Arap akınlarından sonraki yıllarda ise eski önemini kaybetmiştir.

1320 yılında Aydınoğlu Gazi Umur tarafından alınan şehir, 1402–1415 yılları arasında Aydınoğulları Beyliğinin başkenti olmuş ve 1415 yılında I. Mehmet Çelebi tarafından Osmanlı topraklarına katılmıştır.

NE YENİR

İzmir ve yöresinin yemekleri çeşit açısından son derece zengin olup, Ege, Akdeniz ve Anadolu mutfaklarının özgün bir bileşimidir.
Yörenin bitki örtüsünün yanı sıra, çok kültürlü toplumsal yapısı da bu oluşumda etkendir.

Belli başlı yemekleri: Bulamaç çorbası, tarhana çorbası, tere çorbası, trança kellesi çorbası,kirde, sakız yahnisi, mücver, İzmir köftesi, papaz yahnisi, enginar dolması, domates bastısı, yer elması, revani,ıspanak boranisi, razı kavurması, Efes arapsaçı, şevketi bostan, ebegümeci, radika salatası.

İzmirden Yemek Tarifleri

Tere çorbası

Malzemeler:

9 su bardağı tavuk suyu
3 yemek kaşığı un
1 adet yumurta
1 adet limon
1 su bardağı krema
1 su bardağı süt
2 yemek kaşığı tereyağı
1 demet tere
1/2 çay kaşığı şeker
tuz

Hazırlanışı:
Bir kapta un, limon suyu ve yumurta iyice karıştırılır.
kaynamakta olan tavuk suyuna azar azar yedirerek ilave edilir.
Tere yaprakları ayıklanır bir bardak süt ile birlikte blendırdan geçirilir.
Yapraklar tamamen eriyince kaynamakta olan çorbaya eklenir.
Bir taşım kaynatıp krema, tereyağı, şeker ve tuz eklenir.
Bir taşım kaynadıktan sonra süzgeçten geçirilir ve servis edilir.

İzmir köfte

Malzemeler:

1/2 kg dövülmüş et
2 adet soğanın suyu
1 adet yumurta
1/2 su bardağı sıvı yağ
5 adet domates
3 dilim ekmek içi
1 tatlı kaşığı köfte baharatı
1 tatlı kaşığı karabiber
1 tatlı kaşığı tuz
Hazırlanışı: İyice dövülen et, soğan suyu, tuz, karabiber, köfte baharatı, ekmek içi ve yumurta ile yoğrulur.
Hamur haline gelince köfte şekli verilir ve yağda kızartılır.
Kızaran köfteler bir tencereye alınır.
Ayrı bir tarafta domatesler küçük küçük doğranır.
Doğranan domatesler tencereye alınan köftelerin üzerine dökülür ve 15 dakika pişirilir.

Radika salatası

Malzemeler:

1 demet radika
1 çorba kaşığı tuz
1 adet limon
1/2 çay bardağı zeytinyağı

Hazırlanışı:
Radikalar köklerinden ayrılıp iyice yıkanır.
Bir tencerede tuzlu su kaynatılır ve radikalar kaynayan suya atılır.
Sapları yumuşayana kadar haşlanır ve süzülerek servis tabağına alınır.
Soğuduktan sonra üzerine zeytinyağı ve limon suyu eklenip zeytin ile süslenerek servis edilir.

NE ALINIR?

İzmirin en yoğun alışveriş trafiğine sahne olan sokakları, Anafartalar Caddesinin sağında ve solunda yer alan ve hala yüzyıl öncesinin atmosferini kepenklerinin kıvrımlarında, kapı eşiklerinde, basık tavanlarında, eski kiremitlerinde taşıyan Kemeraltı Sokaklarıdır.
Eski görüntü tamamen olmasa da hala işportacıların bağrışmaları bakırcılar çarşısının kendine has sesleri Şadırvan Cami yanındaki Sebilin şırıltısı, Kestane pazarındaki balıkçıların ıslak önlükleriyle bağrışmaları, Kemeraltının pek değişmediğini gösteren belirtileridir.

Urgancılar Çarşısı, Kuyumcular Çarşısı, basmacılar, ayakkabıcılar hepsi de hala işlerini sürdürmektedirler.
Bunların yanı sıra en iyi ve modern alışveriş merkez leri Alsancaktaki Kordon Boyunda, Karşıyaka ve Cumhuriyet Caddesinde bulunur.

İzmirde en önemli alışveriş Tarihi i olan Kemeraltına komşu Çankaya ve oradan da seçkin butik ve mağazaların yer aldığı Alsancaka ulaşıp alışveriş yapabilir, Karşıyakada da aynı olanakları bulabilirsiniz.

LİNKLER
İzmir Valiliği http://www.izmir.
gov.tr/
İzmir Büyükşehir Belediyesi http://www.izmir-bld.gov.tr/
Turizm Müdürlüğü http://www.izmirturizm.gov.tr/
Dokuz Eylül Üniversitesi http://www.deu.edu.tr/index_1.html
Aliağa Belediyesi http://www.aliaga-bld.gov.tr/
Bademli Belediyesi http://www.bademli-bld.gov.tr/
Narlıdere Belediyesi http://www.narlidere-bld.gov.tr/
Ödemiş Belediyesi http://www.odemis-bld.gov.tr/

MEŞHUR YERLERİ

Selçuk-Şirince Köyü Birgi Çakırağa Konağı, Kızlarağası Hanı, Hakkında Asansörü gezmeden,

İzmir Arkeoloji Müzesi, İzmir Atatürk Müzesi, Kordonboyu, Kemeraltı Çarşısı, Teleferik Tesisleri ve Balçova Kaplıcaları, Efes Harabeleri, Meryem Ana Evi, Şirince Köyü, Bergama Antik Kenti, Çeşme plajlarını görmeden,

İzmir Asansör Restaronda İzmir Köftesi, Ödemiş Kebabı, Boyoz (börek), Kumru, Gevrek ve meşhur Gerdan tatlısı tatmadan,
Kuru İncir, sultaniye üzüm, Kemalpaşa Kirazı, Bergama tulum peyniri ve lokma almadan,
Foça ve Çeşmede balık yemeden,
Ödemiş İpeği (Pembizar), İğne Oyaları, Yemeni ve Görece nazar boncuklarından satın almadan,
İzmir Fuarı ile Selçuk Festivalini görmeden gelmeyin.


1 Yorum

  1. dfdsf@hotmail.com

    Şubat 22, 2016 at 6:02 am

    hmm

    Cevapla

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir